Paylaş Facebook Facebook Facebook Facebook Facebook
24.10.2013

Yüzyüze Vaaz Seminerleri Genel Müdürümüzün Açış Konuşmasıyla Başladı

Yapmış olduğu açış konferansında Eğitim Hizmetleri Genel Müdürümüz Prof. Dr. Ali ERBAŞ özetle şunları söyledi: Ülkemizin 81 ilinden yüzyüze vaaz becerilerini geliştirme seminerine 750 din görevlimiz, katılmıştır. Her geçen gün muhatap kitlemizin sahip olduğu özellikler farklılaştığı için, din görevlilerimizin de aynı doğrultuda kendilerini geliştirmeleri, muhatap kitlelerine daha verimli ve kaliteli bir din hizmeti götürmeleri büyük önem taşımaktadır. Yaş, tahsil, zenginlik, fakirlik, ilgili, ilgisiz, yorgun, dinç, muhtelif mezhep ve meşrepten oldukça farklı özelliklere sahip bir muhatap kitleye karşı hepsinin özelliklerini dikkate alan bir hazırlık yaparak onların karşısına çıkmamız gerekmektedir. Bunun için ihlas ve samimiyetle hareket etmek zorundayız. Hizmetimizi aşkımız ve heyecanımızla mayalamalıyız. Güzel ahlak, örnek hayat, kendine güvenen, şahsiyet sahibi, Kur’an, hadis, akaid, ilmihal gibi alanlara vukufiyeti tam, cemaatle ilişkileri düzgün, vazife şuuruna sahip gönül doktorları ile bu hizmeti yürüteceğiz inşallah. Yüce Allah’ın “hikmetle ve güzel öğütle Rabbi’nin yoluna davet et ki, bu en güzel mücadeledir, metottur” emrini hayatımızın en önemli ilkesi kabul etmeliyiz. Bunun için iyi bir okuma planı yapmak zorundayız. Ortalama bir Japon’un okuduğu yıllık 30 kitabı hiç olmazsa biz din görevlileri okumalı ve bu şekilde ayette emredilen “hikmetle davet” ilkesini yerine getirebilecek bir bilgi altyapısını oluşturmalıyız.
İnsanımız bilgiye o kadar aç ki, ülkemizde Kur’an-ı Kerimi yüzüne okuyamayanların oranı hala %60. Bu kadar insan şu veya bu sebeple din eğitiminden mahrum kalmış. Bu oran üniversite gençliğinde %75’ler nispetinde. Kahvehaneler ve kıraathaneler konfederasyonuna kayıtlı 123.000 kadar kahvehane var. Ülkemizdeki kütüphanelerin sayısı 2200 kadar. Demek ki yapacak çok işimiz var. Bu kadar büyük bir potansiyel hizmet alanı önümüzde duruyor. Her ilimizde artık bir üniversite var. Üniversite gençlerine din eğitimi noktasında destek olmak bizim görevimiz. Bunları yerine getirmezsek, sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmemiş oluruz. Aşk ve heyecanımızın artması için bizden önceki hocalarımızın hayat ve hatıratlarını okuyalım. Onlar zor ve sıkıntılı zamanlarda maddi karşılık da beklemeden bu hizmetleri nasıl yürütmüş ve bize kadar ulaştırmışlar, anlamaya çalışalım.
Birbirimizin tecrübesinden faydalanalım. Sinop’tan gelen görevlimiz yaptıklarını Aydın’dan gelenle, Van’dan gelen Trabzon’dan gelenle vs. paylaşsın. Tecrübe paylaşımı oturumları oldukça etkili oluyor. Bazen bir müftülüğe bedel çalışmalar yapan hocalarımızla karşılaşıyoruz. Bu arkadaşlarımız bunu yapabiliyorsa, her birinizin de yapması mümkün. Yapmayanlarda eksik olan niyet ve gayrettir. Ama öyle inanıyorum ki, bu seminerden sonra bütün hocalarımız bu ana kadar yapmadıklarını da telafi edecek bir aşk ve heyecanla görev yerlerine dönecek, hizmetlerine yeni bir heyecanla devam edeceklerdir. Bir ilimizden gelen hocamızın artık diğer 80 ilimizde yakinen tanıdığı birkaç meslektaşı vardır. Büyük bir tanışma ve kaynaşmanın kapısını aralayan bu seminerin her anını dolu dolu geçirmenizi, ülkemizin yetiştirdiği seçkin ilim adamlarımızdan olabildiğince istifade etmenizi arzu ediyor, dönüşte kürsülerinizin, mihraplarınızın, minberlerinizin sizinle süslenmesini, ilim irfan meşalesiyle aydınlanmasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum.