Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 12 Haziran’da başlayacak ve iki ay sürecek yaz Kur’an kursları eğitim dönemi öncesinde görev yapacak din görevlilerine ve Kur’an kursu öğreticilerine seslendi.
Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde görev yapacak personele telekonferans sistemiyle seslenen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, yaz mevsimlerinde her insanın, her ailenin, her kurumun kendine özgü bir planı olduğunu ancak Diyanet İşleri Başkanlığının yaz tatilini bir fırsat bilerek milletin çocuklarına Allah’ın Kitabını ve İslam’ı öğretmekle geçirdiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanlığının yurt içinde ve yurt dışında birçok hizmeti olduğunu ancak bütün hizmetlerinin yanında en önemli hizmetlerinin, yaz aylarında çocuklarla buluşmak olduğunu, yaz Kur’an kurslarında çocuklarla iki aylık beraberlikleri olduğunu vurgulayarak, “Diyanet İşleri Başkanlığının yurt içinde ve yurtdışında önemli hizmetleri var. Ancak en özellikli hizmetlerimizden bir tanesi, yaz aylarında çocuklarla buluşmamızdır. Çünkü bu hizmet, geleceği inşa eden bir hizmettir. Milletimizin bu topraklar üzerinde, bu vatan üzerinde sürekliliğini sağlayan, geleceği inşa eden, geleceğin kimliğini tahkim eden bir hizmettir. Bizler Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yaz kurslarımıza çok önem vermeliyiz. En önemli hizmetlerimizden biri olduğunun daima farkında olmalıyız” dedi.
Yaz kurslarının en önemli gayelerinden bir tanesinin Cami-Çocuk buluşması olduğuna değinen Başkan Görmez, şunları söyledi;
“Çocuklarımızın camiyle buluşması, kubbenin altında koşuşturması, mihraba ve minbere tırmanması bile çocuğun geleceği, kalbi ve ruhu için önemlidir…”
Yaz kurslarımızın en önemli gayelerinden bir tanesinin Cami-Çocuk buluşması olduğunu unutmayalım. Çocuklarda cami bilinci oluşturmanın ne kadar önemli olduğu üzerinde durmalıyız. Çocuklarımızda cami bilincini oluşturmalıyız. Çocuklarımızın camiyle buluşması, kubbenin altında koşuşturması, mihraba, minbere tırmanması bile çocuğun geleceği, kalbi ve ruhu için önemlidir.
“Kadını ve çocuğu mabede yaklaştırmamak bir cahiliye anlayışıdır…”
Tarih boyunca bazı yanlış dini anlayışlar çocukları ve kadınları mabede yaklaştırmamak için her türlü çabanın içinde olmuşlardır. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her zaman her yerde bunun yanlışlığını anlatmaya devam edeceğiz. Kadını ve çocuğu mabede yaklaştırmamak bir cahiliye anlayışıdır. Bizden önceki dinlerde ortaya çıkmış bir bid’attir. Bir hurafedir. Bu, öyle bir cahiliye anlayışı olmuştur ki, Allah bu anlayışı yıkmak için Hz Meryem’i mabede adatmıştır. Mihraba nakşedilmiş ayet mihraba adanmış bir kadının hikayesiyle ilgilidir. Geçmişte kalmış bu anlayışların yüce dinimize sirayet etmemesi için çaba içinde olmalıyız. Allah'ın vahyine erkek ne kadar muhatapsa kadın o kadar muhataptır. Allahın vahyini insanlığa tebliği etmekle erkek ne kadar mükellefse kadın o kadar mükelleftir.
“Bayramlarda çocuklarımız evlerden evlere sevinç taşır…”
Her çocuk Müslüman doğar. Çocuğun fıtratıyla İslam arasındaki ilişkiyi müşahede etmenin en güzel yollarından bir tanesi, çocuğun ramazan sevincini müşahede etmekten geçer. Ramazan bayramının ‘fıtrat bayramı’ olduğunu müşahede etmek istiyorsanız ramazan bayramında çocukların sevincini izleyeceksiniz. Bayramın farkında değillerdir ama herkesten fazla hazırlık yaparlar bayrama. Evlerden evlere sevinç taşırlar. Çocuğun fıtratı gerçekten İslam’dır. İslam’ın bütün ibadetleri çocuğun fıtratına hitap eder. İslam medeniyeti diğer medeniyetlerden farklı bakar çocuğa. İslam’dan önce ehl-i kitabın büyük bir kısmı her çocuğu ‘günahkar’ ilan etmiştir. Dünyaya masum olarak doğmadığına, günahkar olarak doğduğuna inanmıştır. O asli günahı ondan temizlemek için vaftiz yapmaya götürürler. İslam bunun bir cahiliye anlayışı olduğunu ilan etmiştir. İslam her çocuğun masum olarak dünyaya geldiğini ilan etmiştir. Her çocuk masum olarak doğar. Her çocuk masumdur. Fıtrat üzere doğar. Müslüman olarak doğar. Bize düşen bu fıtratı keşfetmek, bu fıtrata doğru bir şekilde hitap etmektir. Gözümüzün nuru, kalbimizin süruru olan çocuklarımıza Allah Resulünün bize öğrettiği ilkeler çerçevesinde onlara güzel davranmaktır.
“Yaz kurslarımızda çocuklarımıza sadece elifi değil, elif gibi düzgün olmayı da öğretmeliyiz…”
Yaz kurslarımızda çocuklarımıza sadece elifi değil, elif gibi düzgün olmayı da öğreteceğiz. Sadece Kuran’ı değil, Allah’ın Peygamberini, Allah’a nasıl secde edilir onu öğreteceğiz. Çocuklara yaz kurslarında ibadetleri, güzel ahlakı öğreteceğiz. Çocuklara yönelik davranışlarımızı, kullanacağımız dilimizi, üslubumuzu geliştirmeliyiz. Bakın dün yine Diyanet camiasını mahcup eden Kastamonu’da bir şiddet olayına şahit olduk. Artık bundan böyle Allah’ın kitabını öğrettiğimiz hiçbir çocuğu döverek terbiye edemeyiz. Böyle bir yol ve yöntem yoktur. Çocuklarımıza, Allah Resulünün çocuklara davrandığı gibi davranarak onlara kişilik kazandırmalıyız. Onlara özgüven kazandırmalıyız. Çocuklarımıza Kuran’ın kazandırmak istediği özgüveni kazandıralım. Mü’min şahsiyet kazandırmaya çalışalım. Onlara Mü’mine ait özgüveni verin. Camiye gelen bütün çocuklarımıza öncelikle yüksek bir özgüven ve mü’min bir şahsiyet kazandırın. Amacımız sadece nazm-ı Kuran’ı öğretmek olmamalı. Elifi öğretirken elif gibi düzgün olmayı da öğretmek olmalıdır.
“Gayemiz, çocuklara sadece Kuran’ı öğretmek değil, Kuran’ı onlara anlatabilmek de olmalıdır…”
Çocuklara Kuran’ı çocuk diliyle anlatın. Kuran’ın nasıl bir Kitap olduğunu, neden geldiğini, kime hitap ettiğini, kimin gönderdiğini çocuklara çocuk diliyle anlatın. Kuran’ın, Müslüman olan her çocuğa hitap ettiğini anlatın. Kur’an bilincini çocuklara anlatmadan elif-ba’ya başlamayın. Kur’an hakkında çocuklarımızı bir bilinç sahibi kılalım. Gayemizin sadece Kuran’ı öğretmek değil, onu anlamak olduğunu da öğretelim. Bir anne babanın evladına vereceği en büyük hediye, Kur’an ayında Kuran’ı öğrenmesini sağlamaktır.
Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ‘Kur’an ayında Kur’an ile Buluşalım’ sloganıyla, çocuklara yönelik Kur’an öğretimi, Peygamberimizin hayatı, ahlak, inanç esasları gibi derslerin verileceği iki aylık eğitim dönemini kapsayan yaz Kur’an kursları 12 Haziran Pazartesi günü başlayacak.